top of page

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Esas: 2021/4666 Karar: 2021/1842 Tarih: 29.11.2021

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi) Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket hakkında Balıkesir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/25 E. 2015/277 K. sayılı ilamı ile 18/06/2015 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle iflasının ertelenmesine karar verildiğini, davacı şirketin verilen erteleme kararı gereğince sağlıklı ve verimli bir şekilde çalışıp karlılığa geçmeye başladığını, bu itibarla halen borca batık olan ancak olumlu bir tablo çizen şirket hakkında verilen iflas erteleme kararının uzatılarak iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım müdahiller, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirketin rayiç bilançosuna göre; (-) 154.118,51 TL borca batık durumda olduğu, davacı şirkette kayda değer bir iyileşme gözlemlenemediği, mevcut malvarlığının borçlarını karşılamaya yetmediği, şirketin açıkça borca batık vaziyette olduğu gerekçesiyle iflas erteleme kararının uzatılması talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Borca batıklık, 6102 Sayılı TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin rayiç değerler uyarınca (-)154.118,51 TL düzeyinde borca batık olduğu tespit edilmiştir. Ancak davacının beyanına göre şirketin faaliyet gösterdiği üretim tesisinde, tesise katma değer olacak nitelikte imalatlar yapılmış ve bu imalatlar nazara alındığında şirketin borca batıklıktan çıktığı iddia edilmekte olup bu husustaki uzman mütalaası ile gayrimenkul değerleme raporları dosyaya sunulmuştur. Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman yeni oluşturulacak bir bilirkişi kurulundan alınacak raporla, yukarıda açıklanan ilkeler çereçesinde davacı şirketin, son durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, borca batıklıktan çıkmış olduğunun tespiti halinde davanın reddine karar verilmesi borca batıklığın devam ettiğinin tespiti halinde ise karar tarihine kadar gerçekleşen değişikliklerde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page